25 Şubat 2009 Çarşamba


Merhabalar..Uzun bir aradan sonra tekrar bloguma sizede yararı olacağını düşündüğüm birkaç bilgi sunacak sonunada ufacık bir şiir ekleyerek kendimi ifade edeceğim..

Bir çoğunuz sanıyorum annem sayesinde biliyorsunuzdur ki ben bilgisayar programlama,site tasarımı üzerine diplomalı bir insanım..Ve bu özelliğimi sizlerle artık paylaşmanın zamanı geldi diye düşünüyüroum..Bilgisayar günümüzün en önemli teknolojik araçlarından biri..Hatta aracı diyebilirim..Ve birçok insan bilgisayar bozulduğunda veya bir hata olduğunda ilk iş bir bilgisayarcıya gider ve buda yüklü bir miktar para demektir..Bende sizi bu dertten azda olsa kurtarmak için bu yazıyı yayınlıyorum..Size hangi konularda yardım edebilirim;

1-)BİLGİSAYAR'DA VİRÜS VARSA
2-)BİLGİSAYARINIZ YAVAŞSA
3-)SİTENİZDE VEYA BLOGUNUZDA NİR HASAR YADA SORUN BULUNUYORSA
4-)BİLGİSAYARINIZ İÇİN YARARLI PROGRAMLARA İHTİYACINIZ VARSA
5-)WEB TARAYICISI SORUNLARINIZDA
6-)BLOGUNUZA GÖRSEL ŞEKİLLER VERMEK İSTEDİĞİNİZDE
7-)ŞEKİLLİ VE GÜZEL RESİMLER YAPMAK İSTEDİĞİNİZDE
8-)1001 ÇEŞİT YAZI TİPİ İLE BLOG RESİMLERİNİZİ SÜSLENDİRMEK İSTEDİĞİNİZDE

Ve bunun gibi daha bir çok konuda sizlere yardım ederim..Sorunlarınızda benimle blogunuz üzerinden bloguma yazarak sorun hakkında bilgi verirseniz sizlere yardım etmekten onur ve şeref duyarım..Hepinize En içten Dileklerimle Sevgilerimi Yolluyorum..
BELKİ KONUMUZLA ALAKASI YOK AMA BEN TÜM ANNELERE VE KENDİ ANNEME BİR ŞİİR ARMAĞAN ETMEK İSTİYORUM..




Anne gökte bir ışık, anne parlak bir yıldız
Anne yoklukta bir düş, ayda bir yaldız
Anne tutunulan bir dal, dertlerin garip çizgisi
Anne gözümdeki yaşların bir virane dizgisi

Anne güllerin bezemesi, gülden deste
Anne sözümde tutuklu, tarifsiz beste
Anne yanar yürek, can bitkin kafeste
Anne hasret bağırda, anne içimde aheste

Anne ızdırabın adresi mahzun yüzün
Anne baharda mazlum, hazanda güzün
Anne çilemde dolmuş ağlar gözün
Anne bahtımda yazılı merhamet sözün

Anne ayağı altında cennet dizilmiş
Anne yavruya hasret ekilmiş
Anne gül gözlerin gene üzülmüş
Anne hasretine dağlar çözülmüş

Anne gene üzdüler mı seni boynun bükük
Anne dur gökler ağlayacak halin çökük
Anne ümidimde bahtım yırtık sökük
Anne halinde öyle bir naz ki nazlar dökük

Anne kıymeti bilinmeyen ey kutsal güzel
Anne ey kalbin attığı sevgide özel
Anne saçlarımı okşayan şefkatten bir el
Anne versem ömrümü sana olur mu bedel

Anne zahmetim karnında başladı sana
Anne çocukken neler yaptım anlatır mısın bana
Anne nasıl veririm hakkını beni anlasana
Anne çöl misali susuzum özlemine kalbim nasıl kana

Anne kaç kere aç kaldın biz yiyelim diye
Anne kaç gününü sana zindan ettik
Anne uykunu aldık mı gözlerinden
Anne kaç gece sardın bizi sabahın ışığına

Anne biliyorum saysan bitmez zahmetin şefkatin
Anne gücüm yetmez satsam dünyayı olmaz bedelin
Anne alsam seni taşısam yüreğimde lime lime
Anne hakkın ödenmez tek kelime

Anne vursam prangaları gökkuşağına
Anne dağlar devirsem kucağına
Anne güller diksem ocağına
Anne altınlar dizsem bucağına

Anne yetmez sana yetmez
Anne sen rahmetsin
Anne sen özlemsin
Anne sen en güzelsin
Anne gözümde pınar
Anne içimde damar
Anne acılar yamar

Anne sen var ya bitmeyen dizgi
Anne çatlattın ahengi
Anne sildin güzeli rengi
Anne taçsız sultanım
Anne derdim dermanım
Anne cennet fermanım

Anne lalezar, anne güldeste
Anne en güzel şiir, en güzel beste
Anne kalbimde uhde
Anne dudaklarımda buse
Anne kulak ver bu sese
Anne bak yanan nefese
Anne kuşun çırpınıyor, sığmaz kafese

Anne, anne, gül yüzlüm anne
Anne, anne, canım anne
Kıyamadığım rahmetim anne
Sevgisi bambaşka, benim şefkat denizim anne

9 Şubat 2009 Pazartesi

BİRAZCIK EDEBİYAT VE ŞİİR..BENİM UZMANLIK ALANIM :)




HERŞEY YERLİ YERİNDE


Her Şey Yerli Yerinde Her şey yerli yerinde; havuz başında servi Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan, Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan, Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak, Serpilen aydınlıkta dalların arasından Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman Sessizlik dökülüyor bir yerde yaprak yaprak. Biliyorum gölgede senin uyuduğunu Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin Hazların aleminde yumulmuş kirpiklerin Yüzünde bir tebessüm bu ağır öğle sonu. Belki rüyalarındır bu taze açmış güller, Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde, Bitmeyen aşk türkusü kumruların sesinde, Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner. Her şey yerli yerinde; bir dolap uzaklarda Azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan, Bir şeyler hatırlıyor belki maceramızdan Kuru güz yaprakları uçuşuyor rüzgarda.

ABDÜLHAK HAMİT TARHAN


BEN HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDİM

Ben hayatta en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk Çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdim Bilmezdi ki oturduğumuz semti Geldi mi de gidici - hep, hep acele işi Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi Atlastan bakardım nereye gitti Öyle öyle ezber ettim gurbeti Sevinçten uçardım hasta oldum mu, Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu, Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu, En son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin, Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, canevim Hayatta ben en çok babamı sevdim

CAN YÜCEL

4 Şubat 2009 Çarşamba

SEVGİLİLER GÜNÜ İLE İLGİLİ KOMİK BİRKAÇ DİYALOG :)




Ben anlamıyorum bir türlü...
- Neyi anlamıyorsun canımın içi?
- 'Anneler Günü' olsun, 'Babalar Günü' olsun ve hatta 'Sevgililer Günü' olsun, bunlar hep dünya ticaretini yönlendirenlerin bize dayattığı ve tüketimi pompalamaya yönelik şeyler...
- Yani?
- Yani demem o ki, bütün bunların arkasında Amerika'da yaşayan para babaları var. Hatta belki de uzaylılar var. Onlar istiyor diye 'Sevgililer Günü'nde alışveriş yapıcam, para harcıycam yani, öyle mi?
- Harcamıycak mısın yani?
- Harcamıycam tabii... Bende onlara para kaptıracak göz var mı Cansu? Sana sevgimi söyleyeceğim diye onlar zengin olacaklar öyle mi? Yemezler yedirmezler...
- Yani sen bana bugün hediye falan almadın, yanlış anlamıyorsam...
- Almadım tabii nar tanem, nur tanem. Yanaklarından öperim olur biter...
- Onu da yapmana gerek yok çünkü bu ilişki burada bitti... Elveda salak komplocan... Bu ilişkinin niye bittiğini de git o para baronlarına sor, e mi?
- Ama...
- Ama ya... Baaaay... Xd





- Hayatııııım... - Ne var Allah'ın cezası yine ne var? Bulaşık yıkıyorum, mutfaktayım, ne var?! - Beni akşam yemeğe bekleme... Bugün 'Sevgililer Günü' biliyorsun, bu özel ve güzel günü sevgilimle dışarıda kutlıycaz... - Boyun devrilsin İsmail. Allah seni bildiği gibi yapsın İsmail. Aldattığın gibi bir de dalga geçiyorsun... - Nooldu niye dellendin hayatım?- Bir de utanmadan soruyo... 'Sevgililer Günü'nde sevgilinle geçiriyorsun bir de utanmadan bunu bana söylüyosun... - Bu kadın milletine de yaranılmıyor. Hanımlar günü demiyor ki, 'Sevgililer Günü' diyor hayatım... Amaaaan... Güzel güzel söyleyelim, kibar olalım dedik yine yaranamadık.


- Aşkıııım, bir taneeeem... 'Sevgililer Günü'n kutlu olsun canııım - Bunlar ne Niyazi?- Çiçek Şebnem. Aşkımızın çiçekleri. - Offf of... Peki ya o elindeki kutu ne? - Haa o mu? O da hediyen. - Çiçek almışsın ya... - Hiç olur mu? Bir iki küçük çiçek, sana olan aşkımı nasıl simgeleyecek? Ama şu pırlanta küpeler... - Yeter yaaaa... Yeter... Bir gün de unut be adam. Bir gün bir tarihi atla. Bir gün beni ihmal et. Yok yok... Milletin karısı, sevgilisi ne güzel kavga sebepleri çıkarıyor, sen bana bu zevki çok görüyorsun Niyazi.- Neden bu kadar asabisin Şebnem?! Anladııım... Hay eşek kafam! Nasıl da unuttum?! Bugün ilk kez beraber baş başa yemek yiyişimizin üçüncü yıl dönümü... Ben unuttum, sen ona kızdın. Dur ben sana hemen bir hediye alayım da geleyim. Affet beni Şebnemim



3 Şubat 2009 Salı

YENİ MİMİM





Gülhan ablam tarafından yollanan mimi cevaplıyorum...Mim kitap ile ilgili...En yakınımızda bulunan kitabı alıyoruz...161.Safayı açıyoruz...5.cümleyi okuyoruz..Ve blogda paylaşıyoruz...


KİTABIN ADI VE YAZARI => DOKTOR MEHMET ÖZ (SİZ GENÇ KALIN)


Yavaş yavaş derin bir soluk alın bunu yaparken yerde yatıyor olmanız önemlidir,çünkü ayağa kalkarsanız abartılı bir göğüs genişlemesiyle yalancı bir derin soluk alma ihtimaliniz yüksektir,göğsünüzü doğal biçimde dolduramazsınız...


Şimdi benim 5 kişiyi mimlemem gerekiyormuş..Annemin arkadaşları arasından seçiyorum.Cevaplarsanız sevinirim...